Yükleniyor...
EN
    Eklenme : 02 Aralık 2025

Bir yazılım projesi yaptırmak, işletmeniz için yapacağınız en kritik yatırımlardan biri. Doğru yapılırsa yıllarca verim ve gelir üretir; yanlış yapılırsa binlerce lira kaybettirir, ekibi yıpratır ve sonunda “keşke hiç girmeseydik” dedirtir. Üstelik çoğu zaman sorun “yazılımcı kötüydü” değil, en başta yapılan basit ama pahalı hatalardır.

Aşağıda, işletmelerin yazılım projesi yaptırırken en sık yaptığı ve gerçekten para kaybettiren 7 hatayı ve bunlardan nasıl kaçınabileceğinizi net biçimde bulacaksınız.

1. Ne istediğini tam bilmeden projeye başlamak

En büyük hata, şu cümlede gizli: “Şöyle bir sistem olsun, gerisini siz halledin.”

Bu yaklaşım neredeyse her zaman:

  • Bitmeyen revizeler

  • Sürekli ek maliyetler

  • Kimsenin tam memnun olmadığı bir proje ile sonuçlanır.

Bunun yerine:

  • Yazılımın iş hedefini netleştirin: Size ne kazandırmalı (zaman, para, kontrol, takip)?

  • Kullanıcı tiplerini yazın: Kim, hangi ekrandan ne yapacak?

  • “Olmazsa olmaz” ile “olsa iyi olur” özellikleri ayırın.

Tek sayfalık bir ihtiyaç dokümanı bile, maliyeti ve süreyi ciddi şekilde kontrol altına alır.

2. Sadece en ucuz teklife bakıp karar vermek

“En ucuz kim yapıyorsa ona yaptırırım.”

Bu cümle yazılımda genelde şu anlama gelir:

  • Hazır tema üzerine yamalanmış fonksiyonlar

  • Çoğu şey eklenti ve kütüphane bağımlısı

  • Döküman yok, test yok, bakım planı yok

Sonuç:

  • İki sene sonra sistem çökmeye, yavaşlamaya veya yamayla ayakta kalmaya başlar

  • Baştan yazdırmak zorunda kalırsınız ve toplam maliyet ilk başta kaliteli iş yaptırmaktan daha yüksek olur

Doğru yaklaşım:

Ucuz olana değil, karşılığında ne aldığınıza bakın.

Teklif alırken mutlaka sorun:

  • Hangi teknoloji ve mimari kullanılacak?

  • Kaynak kod size mi ait olacak?

  • Bakım ve destek nasıl işleyecek, sözleşmede yazıyor mu?

3. Büyük projeyi tek kişiye emanet etmek

“Bir tanıdığın oğlu var, yazılımcıymış, ucuza yapar.”

Tek kişi, gerçekten küçük projelerde yeterli olabilir; ama analiz, tasarım, backend, frontend, test, devops gibi konuların hepsinin bir kişide toplanması:

  • Hata riskini artırır

  • Süreci kişiye bağımlı hale getirir

  • Projenin ömrünü o kişinin kariyer planına bağlar

Riskler:

  • Kişi işi bırakırsa proje kilitlenir

  • Hastalık, yoğunluk, motivasyon düşüşü = proje durur

  • Kimse kodu devralmak istemez, “bu ne ya” deyip baştan yazmak ister

Daha sağlıklı olan; en azından çekirdek bir ekip, süreç ve dökümantasyon sunan bir yazılım firmasıyla çalışmaktır.

4. Tasarımı “süs” sanmak ve kullanıcıyı unutmak

“Çalışsın yeter, tasarım önemli değil.”

Bu bakış açısı çoğu zaman:

  • Kullanıcıların sistemi kullanmak istememesine

  • Sürekli eğitim ihtiyacına

  • “Bizim personel anlamıyor” bahanesine yol açar.

Gerçekte:

  • Arayüz (UI) ve kullanıcı deneyimi (UX), işin yarısıdır

  • Kafa karıştıran menüler, karmaşık formlar, sıkıcı ekranlar hem iç hem dış kullanıcıyı kaçırır

İyi tasarım:

  • Daha az destek talebi

  • Daha yüksek kullanım oranı

  • Daha mutlu kullanıcı demektir. Bunların hepsi doğrudan paraya ve zamana yansır.

5. Teknoloji tartışmasına boğulmak

“.NET mi olsun, Node mu olsun, React mi olsun, Vue mu olsun?”

Teknoloji elbette önemli ama çoğu işletme şu tuzağa düşüyor:

  • Kendi işini bırakıp teknoloji savaşına giriyor

  • Ne okusa kafası daha çok karışıyor

Asıl sorulması gereken sorular:

  • Seçilen teknolojiye hakim, uzun vadeli çalışılabilecek bir ekip var mı?

  • Bu teknolojiyle yazılan sistemi ileride başka ekipler devralabilir mi?

  • Mimarisi sağlam mı, yoksa “sadece çalışsın da” diye mi kurgulanmış?

Sizin odaklanmanız gereken:

  • Doğru ekip

  • Sağlam mimari

  • Dökümantasyon

  • Bakım planı

Teknoloji tercihi, uzman ekibin sorumluluğunda olmalı; siz sonuca ve sürdürülebilirliğe odaklanmalısınız.

6. Test, kabul ve eğitim aşamalarını atlamak

Birçok proje şu şekilde yok oluyor:

  • “Tamam bitti” deniyor

  • Hiç test ortamı görmeden canlıya alınıyor

  • Kullanıcıya “kullan işte” deniyor

Sonra:

  • Canlıda kritik hatalar çıkıyor

  • Kullanıcı neyin nerede olduğunu bilmiyor

  • Proje suçlanıyor, aslında süreç hatalı

Doğru akış:

  • Test ortamında senaryoları denemek

  • “Şu durum oluyorsa sistem doğrudur” diye kabul kriterlerini baştan belirlemek

  • Temel kullanıcılar için kısa bir eğitim veya en azından ekran ekran kısa açıklama dokümanı istemek

Test ve eğitim, projeyi yavaşlatan fazlar değil; yatırımınızı koruyan sigortadır.

7. Bakım ve destek konusunu sona bırakmak

En çok unutulan ama en pahalıya patlayan konu bu: “Site bitti, sistem çalışıyor, tamamdır.”

Gerçekte:

  • Kütüphaneler güncellenecek

  • Güvenlik yamaları çıkacak

  • Veri büyüyecek, performans düşecek

  • Yeni cihazlar, yeni tarayıcılar, yeni entegrasyon ihtiyaçları gelecek

Bakım planı yoksa:

  • Sistem bir gün aniden çöker

  • Panikle birilerini ararsınız

  • Saatlik müdahale, acil durum ücreti, veri kurtarma derken maliyet katlanır

En başta mutlaka netleştirilmesi gerekenler:

  • Bakım/destek olacak mı?

  • Kapsamı ne (kaç saat, hangi işler dahil)?

  • Yanıt süresi, müdahale süresi ve ücreti ne?

Uzun vadede, bakımı planlanmamış her yazılım, en pahalı yazılımdır.

Sonuç: Yazılım projesi, bir dosya değil, yaşayan bir varlıktır.

Yazılım projesine “parayı verelim, kod yazılsın, bitsin” gözüyle bakmak, çoğu zaman hem bütçeyi hem motivasyonu tüketir. Bu 7 hatadan uzak durduğunuzda:

  • Daha öngörülebilir bir bütçe ile ilerlersiniz

  • Zaman planınız gerçekçi olur

  • Ekibiniz sistemi sahiplenir ve severek kullanır

  • Proje, size yıllarca yük değil, değer üretir

Yazılım veya web projeniz için daha baştan sağlam bir yol haritası çizmek, riskleri minimize etmek ve uzun vadeli bir çözüm ortağıyla çalışmak istiyorsanız bizimle iletişime geçebilirsiniz.